Haber

Yozgatlı Kütüphaneci Babaevini Kütüphaneye Dönüştürdü

SEYFİ ÇELİKKAYA

(YOZGAT) – Yozgat’tan yükseköğrenim ve iş hayatı nedeniyle 41 yıl önce ayrılan 38 yıllık kütüphaneci Selahattin Öztürk, babaocağı olan evine 10 bin kitap ve 8 bin süreli yayın eserle dönüş yaptı. Babaevini kütüphaneye dönüştüren Öztürk, “Herkesin yararlanabileceği kitapları bir mekanda buluşturmak istiyorum, en eski tarihli eseri kütüphanemde 1800 yılına ait Paris’te basılmış bir eser. Osmanlı dönemi kitapları var, süreli yayınları var” dedi.

İstanbul’da kütüphanecilik yaptığı 38 yıllık süre içerisinde topladığı farklı kitapları, dergi, gazete nüshalarını 550 koli ile Yozgat’a taşıyan Selahattin Öztürk, kütüphanecilik serüvenini anlattı. Yozgat Lisesi’nde okuduğu dönemde halk kütüphanesinde bir kitabı okumasına izin verilmemesi üzerine kütüphaneci olmaya karar verdiğini belirten Öztürk, “İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü’nü 1982-1986 yılları arasında okudum. 25 yıl aralıksız İSAM’da çalıştıktan sonra ayrılıp emekli oldum” dedi.

“HERKESİN YARARLANABİLECEĞİ KİTAPLARI BİR MEKANDA BULUŞTURMAK İSTİYORUM”

Emekli olduktan sonra özel sektörde dijitalleştirme projelerinde firma koordinatörü olarak görev yaptığını aktaran Selahattin Öztürk, Zeytinburnu Belediyesi’nde 6.5 yıl millet kıraathaneleri koordinatörlüğü yaptıktan sonra geçen yıl eylül ayında Yozgat’a baba ocağına döndüğünü söyledi. Yaklaşık yedi aydır Yozgat’ta yaşayan Öztürk, ev kütüphanesini ve çalışmalarını şöyle anlattı:

“Altı kardeşiz, ortak mekanımız burası ama şu anda kütüphane ev olarak buraya taşıdık kitaplarımı. Fakat kitaplarımıza yer arıyoruz, halkın daha kolay erişebileceği, şehrin biraz dış kısmındayız. Herkesin yararlanabileceği kitapları bir mekanda buluşturmak istiyorum, çabamız da o yönde, arayışlarımız sürüyor. Burada okunabilecek kitapları yakın çevredeki komşularla başlayarak okutmaya ödünç veriyorum. Üniversite öğrencilerinin bulamadığı kitaplar bende var ise yararlanmaları konusunda şimdilik evimde daha sonra yeni mekanda bekliyoruz. Onlar için bir hazine, bir kıymet buraya taşıdık. Umarım değeri bilinir. Bu güzel eserlerin okunması ve kullanılması oranı artar. 38 yıl kütüphanecilik yapınca çok farklı macera yaşadık kitaplar üzerinde. Çalıştığım kütüphanelere kitap alırken kendime aldığım kitaplar var, yakın dönem için. Projelerden sonra satışa çıkan kitaplardan bir kısmını elde ettiklerim var. En eski tarihli eseri kütüphanemde 1800 yılına ait Paris’te basılmış bir eser. Osmanlı dönemi kitapları var, süreli yayınları var. Yakın zamanda bir ay öncesinden çıkmış kitaplar da benim arşivimde yer alıyor. Şu anda kitap olarak 8 ila 10 bin arası, net sayıyı söyleyemiyorum, çünkü sayamadım. Kataloğunu kayıtlarını yaptıktan sonra rakam ortaya çıkacak. Bir de 8 bin farklı dergiye ait nüshaları da katarsak 20 bin başlıktan oluşan bir koleksiyon Yozgat’ta ilgililerin hizmetine hazır durumda.”

“TERCÜMANI AHVAL’İN 546’INCI SAYISI ŞU ANDA ELİMİZDE”

Agah Efendi tarafından çıkarılan ilk Türk gazetesi Tercüman-ı Ahval’in bir nüshasının da kendisinde olduğunu kaydeden Öztürk, “Yozgat’ımızın yetiştirdiği değerlerden biri olan Agah Efendi’nin çıkardığı ilk Türkçe Türk gazetesi olan, özel gazete olan Tercüman-ı Ahval’in 546’ıncı sayısı şu anda elimizde. Bu 792 sayı yayımlanmış bir gazete. Tam koleksiyon olarak da kütüphanelerimizde yok maalesef. Birkaç kütüphaneyi birleştirince 792 sayıyı bir araya getirebiliyoruz” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu