BTP lideri Reis: Bukalemun kaynıyor
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, seçim çalışmalarına başladı. Seçim faaliyetleri kapsamında ‘Yeter gençler’ adı altında bir dizi program başlatan BTP, ilk programını İstanbul’da yaptı.
ANKA’nın haberine göre Fatih’teki Ali Tarikat Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda konuşan Baş, şunları söyledi:
SLOGAN BİRLİKTE İLGİNÇ OLDU: “Hükümetin sloganını gördüm, ‘Yeter! Ulusun Sözü’; Muhalefetin sloganı ‘Yeter! Ulusun Sözü’; İki tarafın da sloganları tıpatıp aynı, ilginçti. ‘Hayır, hayır, gençlerin sözü yeter’ dedim. Bakın burada gençlik kriteri elbette çok kıymetli bir kavram ama yaş dış görünüş ve fiziki bir durumdan ibaret bir şey, gençlik temelinde yaşı yakalayabilmek, medeniyet ve kültürü sindirebilmektir. gençlik temelinde ve dönemle bütünleştirerek.
İKİ TATİLİN ORTASI DÜĞÜN OLAMAZ AMA..: Şimdi hepiniz kasaları sıfırlamayı falan düşünüyorsunuz, o konulara girmiyorum ama iktidarın gerçekten sıfıra çarptığı bir seçim olmalı. 14 Mayıs seçimi diyorlar, Erdoğan o seçimde aday olamaz, Anayasa öyle diyor ama oldu bile, yasa ve Yüksek Seçim Kurulu ile ilgili gerekli düzenlemeler yapıldı ve adaydı; İki bayram ortasında düğün olmayacak ama 14 Mayıs gecesi düğünümüz olacak. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın dikkat etmesi gereken bazı noktalar var. Diyelim ki seçimlerde bir başkası aynı yetkilere sahip oldu, siyasi bir kimlik devletin valisinden hesap sorsa hoşunuza gider mi, bu gerçek mi? Bu eyaletlerde olmayacak bir şey. Umuyoruz ki Cumhurbaşkanımız da bu mantığı bir an önce fark eder ve uygulamaya koyar. Sağlıklı kararlar alabilmek için yetkilerimizi, sorumluluklarımızı ve görevlerimizi paylaşmamız gerekiyor. Herkesin bir iş tanımı vardır ve insanlar işini yapar, her işi bir kişiye mal edersek o kişi o işin altında ezilir. Onun için Bağımsız Türkiye Partisi olarak bu saçma sistemin bir an önce geri dönmesini savunan ve açıklayan bir partiyiz.
BU DÖNÜŞME SÜRECİNİN VE KAOSUN NEDENİ ZATİ ERDOĞAN: Bu çalkantılı sürecin ve kaosun sebebi Erdoğan’ın kendisidir. Türkiye’de istikrarı sağlamak için söyledikleri bir istikrarsızlık var. Her seçim bize ‘istikrar olsun’ deniyor, tamam istikrarınız istikrarsız ve çözüm olarak ortaya koyduğunuz şey sorunun kendisi, yani enflasyonla mücadele ederken enflasyonu yükseltmek gibi. Çözüm olarak sundukları aslında sorunun ta kendisidir. Bu mantıkla Türkiye’nin hiçbir sorununu çözemeyiz. Bu aldatmacayı bir kenara bırakacağız; ‘Efendim, böyle çalkantılı bir süreci Erdoğan’sız kimse yönetemez!’ Erdoğan olmasaydı bu süreci yaşamazdık!
TÜRKİYE, OSMANLI’NIN ÇÖKÜŞ SÜRECİNDE Yaşadıklarını Yaşadı: Bugün ülke olarak Osmanlı’nın çöküş sürecinde yaşadıklarını yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı derken burada çok kıymetli bir nüans var. Yüzyılda bir görülen bir sorun yaşıyoruz arkadaşlar. En son 100 yıl önce böyle bir sorun yaşadığımızda yüzbinlercemiz şehit edilmiş, topraklarımız elimizden alınmakla tehdit edilmişti. Bunların sebebi Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaşanan ekonomik ve sosyal bozulmalardır. Bu nedenle işgal edildik. Şu anda benzer süreçleri yaşıyoruz. Buradan çıkmak için, buradan çıkıp aydınlığa ve ovaya çıkmak için bu hükümeti bir an önce görevden almalıyız, alacağız. Onları rahat bırakmaz ve biraz daha devam etmelerine izin vermezsek gerçekten çok zor ve korkunç günler bizi bekliyor.
OY VERDİĞİNİZ POLİTİKALARIN YARISINDAN FAZLASI ANAYASA’NIN İLK 3 ESASINI DEĞİŞTİRME YARIŞI İÇİNDE: Yaşadığınız ülkede oy verdiğiniz siyasetçilerin yarısından fazlasının, bırakın İstiklal Marşı’nı, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kimliğini tanımlayan Anayasa’nın ilk 3 maddesini değiştirme yarışı içinde olduğunun farkında değil misiniz? ? Bütün sorun bitti, bu sorunun sorumlusu Ukraynalı bir çocuk mu? Türkiye’deki siyasetçiler, Anayasa’nın ilk 3 maddesinin değiştirilmesi gerektiğini söylüyor ve ilk 3 maddesinin değiştirilemeyeceğinin garantisi Anayasa’nın 4. maddesinde. Yazıklar olsun bu millete! Yani onlara şiddetli tepkimizi göstermek, tek bir oy bile göstermemek yerine onları yutup çöpe atıyoruz. Ondan sonra çok milliyetçiyiz, çok Atatürkçüyüz vs.
ÜZERİNDE HER RENKTEN İNSAN GELİYOR, SEÇMECİYE UYGUN : Türk milleti her şeye göğüs gerer ama boyunduruk altında yaşayamaz. Türkiye’nin bağımsızlığı için bir canımız varsa onu da göstereceğiz. Seçmenleri kayırmak için bukalemunlar gibi her renkten insandan oluşan bir kalabalık var. Biz o değiliz, kimse özür dilemesin! Bu ülkenin üniter yapısı asla bozulamaz. Bu ülkenin bağımsızlığından kimse taviz veremez. Birinin çizmesi altında emir almakla bağımsızlığın kaybolduğunu düşünüyorsun. Hayır, o paltoyu çıkaran, takım elbisesini giyen, kravatını takan ve ‘ben yatırımcıyım’ diyen adam sizin bağımsızlığınıza da tehdittir. Bunu fark ettiğiniz gün Atatürk’ün yolunda olacaksınız. Kafanıza silah dayayıp sizi çizme altında ezmenize gerek yok.
Baş, konuşmasının ardından partiye yeni katılanlara rozetlerini takdim etti. (HABER MERKEZİ)